Kısa Bilgi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Kısa Bilgi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Geçmişten Günümüze Ulaşım Araçları Kısaca

Geçmişten günümüze kadar olan süreçte ulaşım araçlarıyla ilgili bilgi arayan arkadaşlar için kisacaozet.com sitemizde geçmişten günümüze ulaşım araçları hakkında bilgi sunduk. Hemen alt kısımda yer almaktadır. İyi vakitler diliyoruz.

GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE ULAŞIM ARAÇLARI KISACA

Ulaşım araçları 3’e ayrılır.Deniz,hava ve kara ulaşım araçları.

KARA ULAŞIM ARAÇLARI

İnsanlar ulaşmak istedikleri yere yürüyerek gitmekte zorlanınca hayvanları evcilleştirmişler.Yük taşımak veya daha çok insan taşımak için at arabalarını kullanmışlardır.Bisikletin ve motorsikletin icadıyla gidecekleri yere daha çabuk ulaşmışlardır.Motorlu araçların icadıyla ise hayatımız daha da kolaylaştı.

DENİZ ULAŞIM ARAÇLARI

Kas gücüyle çalışan sandalların ve rüzgarla çalışan yelkenlilerin yerine motorun icadından sonra gemiler kullanılmıştır.

HAVA ULAŞIM ARAÇLARI

Tek pervaneli uçakla başlayan yolculuk günümüzde daha hızlı araçlarla devam etmektedir.

Meridyenler ve Kısa Özellikleri

Meridyenler ve Kısa Özellikleri

  • Başlangıç meridyeni Londra'nın Greenwich Kasabası'ndan geçer, derecesi 0’dır.
  • Baş meridyenin doğusunda kalan kalanlar doğu, batısında kalanlar ise batı meridyenidir.
  • 180 doğuda, 180 batıda olmak üzere 360 meridyen yayı vardır.
  • Başlangıç meridyeninden doğuya ve batıya doğru gidildikçe meridyenlerin dereceleri büyür.
  • Birer derece aralıklarla çizilmişlerdir.
  • Meridyenlerin boyları birbirine eşittir.
  • İki meridyen arasındaki uzaklık Ekvator üzerinde 111 km iken, kutuplara gidildikçe Dünya'nın küresel şekli nedeniyle bu mesafe azalır.
  • 180° meridyeni her iki yarım küre için aynı çizgidir ve 180° aynı zamanda tarif değiştirme çizgisidir.
  • Aynı meridyen üzerinde bulunan bütün noktaların yerel saatleri aynıdır.
  • Ardışık iki meridyen arası mesafe her yerde 4 dakikadır. Buna göre 15 meridyen arası 1 saat eder.
  • Bir meridyen yayını tam daireye tamamlayan meridyene anti meridyen denir. Bu meridyenle anti meridyeni arasında 180 meridyen vardır. Örneğin 40° doğu meridyeninin anti meridyeni 140° batı meridyenidir.


Paralellerin Kısa Özellikleri

Paralellerin Kısa Özellikleri

  • En uzun paralel Ekvator'dur. Ekvator başlangıç meridyenidir ve dünyayı kuzey ve güney olarak ikiye böler.
  • 90 kuzey yarım kürede, 90 güney yarım kürede olmak üzere toplam 180 tane paralel dairesi vardır.
  • Ekvator’dan kutuplara doğru gidildikçe paralellerin çevre boyları küçülür. 90° kuzey ve 90° güney paralelleri nokta halindedir.
  • Paralellerin dereceleri Ekvator’dan kutuplara doğru büyür.
  • Ardışık iki paralel arasındaki kuş uçuşu mesafe her yerde 111 km'dir.
  • Kutup noktaları hariç, bütün paraleller, meridyenler tarafından 360 eşit parçaya bölünmüştür.
  • Birer derece aralıklarla çizilmişlerdir.
  • İki meridyen arasındaki paralelin, bu iki meridyen arasındaki uzaklığı isteniyorsa, paralelin toplam uzunluğu 360'a bölünür.
  • Aynı meridyen üzerindeki iki paralel arası mesafe hesaplanabilir. Eğer kuzeyden kuzeye ya da güneyden güneye mesafe isteniyorsa iki paralel derecesi birbirinden çıkarılır ve 111 km ile çarpılır. Eğer kuzeyden güneye ya da güneyden kuzeye mesafe isteniyorsa, iki paralel derecesi toplanır ve 111 km ile çarpılır.

Ölçeklerine ve Konularına Göre Haritalar

Ölçeklerine Göre Haritalar

Ölçeği 1/20.000’den büyük olan haritalara “plan” denir. Ayrıntı gösterme güçleri en fazladır.
Ölçeği 1/20.000 ile 1/200.000 arası olan haritalara “büyük ölçekli harita” denir. Topoğrafya haritaları bu grupta yer alır.
Ölçeği 1/200.000 ile 1/500.000 arası olan haritalara “orta ölçekli harita” denir.
Ölçeği 1/500.000’den daha küçük olan haritalara “küçük ölçekli harita” denir. Atlas ve duvar haritaları bu grupta yer alır.

Konularına Göre Haritalar

Atlas veya duvar haritası olarak kullanılan, konuyu ayrıntıya fazla girmeden genel özellikleri ile aktaran haritalara “genel haritalar” denir.
Dağ, ova, akarsu, göl ve deniz gibi yeryüzü şekillerini gösteren haritalara “fiziki haritalar” denir.
Ülke, bölge, il gibi idari sınırlar gösteren haritalara “siyasi haritalar” denir.
İnsan gruplarının dağılışını, ekonomik etkinlikleri gösteren haritalara “beşeri ve ekonomik haritalar” denir.
Belirli bir konu için hazırlanan haritalara “özel haritalar” denir. İzoterm haritaları, jeomorfoloji, hidrografya, biyocoğrafya haritaları buna örnektir.

Harita Ölçeklerinin Özellikleri

Harita Ölçeklerinin Özellikleri

Kesir ölçekte paydadaki rakam büyüdükçe ölçek küçülür. Haritanın göstereceği alan artarken, ayrıntıyı gösterme gücü azalma gösterir.
Paydadaki rakam küçüldükçe ölçek büyür. Haritanın göstereceği alan daralır, ayrıntıyı gösterme gücü artar. Haritadaki bozulma oranı artar.

Büyük Ölçekli Haritalar

Dar alanların çiziminde kullanılır.
Harita ölçeği büyüktür.
Ölçeği 1/20.000 ile 1/200.000 arası olan haritalardır.
Pafta sayısı fazladır.
Ayrıntıyı gösterme gücü fazladır.
Bozulma oranı fazladır.
Kağıtta daha geniş yer kaplar.
İzohips eğrileri arasındaki yükselti farkı azdır.

Küçük Ölçekli Haritalar

Harita ölçeği küçüktür.
Ayrıntıyı gösterme gücü azdır.
Ölçeği 1/150.000’den daha küçük olan haritalardır.
Geniş alanların çiziminde kullanılır.
Pafta sayısı azdır.
Bozulma oranı fazladır.
Kağıtta daha az yer kaplar.
İzohips eğrileri arasındaki yükselti farkı fazladır.

Dünyanın Günlük Hareketinin Sonuçları

Dünyanın Günlük Hareketinin Sonuçları


  • Gece ve gündüz birbirini takip eder. (Gece-gündüz oluşur.)
  • Güneş ışınlarının geliş açısı gün içerisinde değişir. Bunun sonucunda;
  • Günlük sıcaklık farkları oluşur.
  • Günlük basınç farkları oluşur.
  • Meltem rüzgarları oluşur.
  • Gölge boyu ve yönü gün içinde değişir (Gölge yönü sadece dönenceler çevresinde değişir).
  • Fiziksel çözünme meydana gelir.
  • Yerel saat farkları meydana gelir.
  • Sürekli rüzgarların yönlerinde sapmalar meydana gelir.
  • Okyanus akıntılarının yönünde sapmalar meydana gelir.
  • Dinamik basınç kuşakları oluşur. (30° ve 60° enlemlerinde)
  • Dünya batıdan doğuya doğru döndüğü için;
  • Doğuda Güneş erken doğar, erken batar.
  • Doğuda yerel saat daha ileri olur.
  • Coğrafi yönler belirlenir.


Dünyanın Şekli ve Şeklinin Sonuçları

Dünya'nın Şekli

Dünya, kutuplardan basık, Ekvator’dan şişkin kendine has bir şekle sahiptir. Buna geoit denir.
Dünya'nın şeklinin geoit olmasında kendi ekseni etrafındaki dönüşü etkili olmuştur.

Dünya'nın Şeklinin Sonuçları

  • Dünya'nın şekli geoit olduğundan dolayı;
  • Ekvator yarıçapı, kutuplar yarıçapından 21 km daha uzundur.
  • Ekvator’dan kutuplara gidildikçe yer çekimi artar.
  • Ekvator’un uzunluğu herhangi bir meridyen dairesinin uzunluğundan daha fazladır.
  • Güneş ışınlarının geliş açısı Ekvator’dan kutuplara doğru gidildikçe küçülür. Buna bağlı olarak Ekvator’dan kutuplara gidildikçe;
  • Sıcaklık azalır.
  • Denizlerin tuzluluk oranı azalır.
  • Cisimlerin gölge boyu uzar.
  • Güneş ışınlarındaki tutulma oranı (enerji kaybı) artar.
  • Güneş ışınlarının atmosferde aldığı yol uzar.
  • Tarım üst sınırı, orman üst sınırı, yerleşme üst sınırı, kalıcı kar alt sınırı alçalır.
  • Ekvator’dan kutuplara doğru paralellerin boyları kısalırken meridyenlerin de aralarındaki mesafe azalır.
  • Dünya'nın bir yarısı aydınlıkken diğer yarısı karanlıktır.
  • Dünya'nın kendi ekseni etrafındaki dönüş hızı (çizgisel hız) Ekvator’dan kutuplara doğru azalır.
  • Tan-gurup vakitleri (alacakaranlık süresi) Ekvator’dan kutuplara doğru gidildikçe uzar.
  • Harita çizimlerinde hatalar meydana gelir.
  • Kutup yıldızının görünüm açısı, Kuzey Kutup Noktasından Ekvator'a doğru gidildikçe küçülür.
  • Sıcaklık iklim kuşakları oluşur.
  • Atmosferin kalınlığı kutuplara doğru azalır.
  • Termik basınç kuşakları oluşur.
  • Ay daire biçiminde tutulur.
  • Kutup yönlü rüzgarlar sıcaklığı düşürür, Ekvator yönlüler yükseltir.

Nazım Biçimi, Nazım Türü ve Nazım Birimi Nedir ?

Nazım Biçimi Nedir ?

Şiirin kullanılan ölçü, dizelerin kümelenişi, uyakların sıralanışı bakımından benzerlerinden farklı dış yapısıdır.

Nazım Biçimi İle İlgili Bilgiler

Gazel, kaside, mesnevi; koşma, semai, türkü; sone, terza-rima…
İslamiyet öncesi Türk Edebiyatı nazım biçimleri şunlardır: koşuk, sagu, destan (dörtlük-hece)
Anonim halk edebiyatı nazım biçimleri şunlardır: mani, türkü, ninni, ağıt (dörtlük-hece)
Aşık edebiyatı nazım biçimleri şunlardır: koşma, semai, varsağı, destan (dörtlük-hece)
Divan edebiyatı nazım biçimleri şunlardır: gazel, kaside, mesnevi, müstezat, kıt’a (beyit aruz); rubai, tuyuğ, şarkı, murabba (dörtlük-aruz); terci-i bent, terkib-i bent (bent-aruz)
Batıda alınan nazım biçimleri şunlardır: sone (abab-abba-ccd-eed), terza-rima (aba-bcb-cdc-d), triyole (ab-aaaa-bbbb)

Nazım Türü Nedir ?

Manzum eserlerin konularına göre birbirlerinden ayrılmasıdır.

Nazım Türü İle İlgili Bilgiler

Örneğin kaside nazım biçimindeki “hicviye” ile koşma nazım biçimindeki “taşlama” türleri eleştiri konuludur.
Aşık edebiyatı nazım türleri şunlardır: güzelleme, koçaklama, taşlama, ağıt (dörtlük-hece)
Tekke edebiyatı nazım türleri şunlardır: ilahi, nefes, nutuk, şathiye, devriye (dörtlük-hece)
Divan edebiyatı nazım türleri şunlardır: tevhid, münacat, naat, mersiye, hicviye, methiye, fahriye (beyit-aruz)

Nazım Birimi Nedir ?

Şiirde, kendi içinde bağımsız en küçük dize topluluğudur. (Dize: Şiirin her satırına verilen isimdir.)

Beyit

Aynı kalıpla yazılan ve anlam bütünlüğü taşıyan iki dizeden oluşmuş nazım birimidir. Divan şiirinin temel nazım birimidir. (Divan edebiyatında; rubai, şarkı, murabba ve tuyuğ dörtlüklerle yazılan nazım biçimleridir.)

“Yılda bir kurban keserler halk-ı âlem ıyd içün
Men senin saat be saat dem be dem kurbanınam” (Fuzuli)

“Yâ Rab bela-yı aşk ile kıl âşîna beni
Bir dem bela-yı aşktan kılma cüdâ beni” (Fuzuli)

Dörtlük

Dört dizeden oluşan nazım birimidir. Halk şiirinde en çok dörtlük kullanılmıştır.

“Eline dest verem beline kemer
Başına taç vuram sırtına semer
Bir ateş düşmüş de kuyruğun yanar
Seni kor ederim küle ne minnet” (Pir Sultan Abdal) 

Söylev (Nutuk - Hitabet) Nedir ? Kısa Özellikleri

Söylev (Nutuk - Hitabet) Nedir ?

Bir topluluk karşısında söz söyleme sanatına söylev denir.

Söylevin Kısa Özellikleri

  • İnsanları, bütün bir topluma faydalı olabilecek bir düşünceye, ülküye inandıracak şekilde, güven verecek tarzda yapılan konuşmalardır.
  • Söylevde cümlelerin örülüşü hem heyecan oluşturacak güzellikte ve ahenkte, hem de kolay anlaşılacak bir açıklıkta olmalıdır.
  • Söylevin örnekleri ilk olarak Eski Yunan Edebiyatında Domesthones, Latin edebiyatında ise Çiçero vermiştir.
  • Türk edebiyatında bu türün ilk örneği Göktürk Kitabeleri'dir. En iyi örneği ise Mustafa Kemal Atatürk’ün Nutuk'udur.

Fabl Nedir ? (Edebiyat)

Fabl Nedir ?

İnsan dışındaki varlıklara, özellikle hayvanlara, insan kişiliği verip onları konuşturarak başlarından geçtiği varsayılan olayları ders verecek biçimde anlatan; çoğunlukla manzum, kısa hikayelerdir.

Bu türün en güzel örneklerini La Fontein yazmıştır. Edebiyatımızda Şeyhi’nin Harname’si bu türe örnek gösterilebilir. Türün ilk örneklerini eski Yunan edebiyatında Ezop (Aisopos) vermiştir.

Röportaj Nedir ? Röportajın Kısa Özellikleri

Röportaj Nedir ?

Bir konu hakkında belli kişilerin görüşlerini öğrenmeye dayalı anlatı türüdür. Amaç bir yeri tanıtmak, bir şeyi araştırmaktır.

Röportajın Kısa Özellikleri

  • Gazete ve dergi yazılarıdır.
  • Gerektiğinde fotoğraf tanıklığın başvurulur.
  • Okuyucuyu yaşamın içine sokar.
  • Röportajcının amacı, konuyu çarptırmadan belgesel olarak okuyucuya sunmak, kamuoyunu aydınlatmaktır.
  • Röportajı yapan, konuşmaları ya olduğu gibi yazar ya da görüşme anındaki izlenimlerinden, belirtilen konulardaki kendi yorumlarından yaralanır.

Günlük (Günce) Nedir ? Günlüğün Kısa Özellikleri

Günlük (Günce) Nedir ?

Yaşanan olayların, izlenimlerin tarih atılarak günü gününe yazılmasıyla oluşan türdür.

Günlüğün Kısa Özellikleri


  • Olayı yaşayan kişi tarafından yazılır.
  • Yazarın hayatından izler taşır.
  • Sanat kaygısı taşımaz.
  • Ünlü kişilerin günlükleri belge niteliğindedir.
  • İçten ve sevecendir.
  • Eski edebiyatta Ruzname adıyla bilinir.
  • Günce terimi edebiyatımıza Nurullah Ataç ile girmiştir.
  • Edebiyatımızdaki ilk günlük yazarı Şair Nigar Hanım’dır.
  • Salah Birsel’in Günlük’ü, Oktay Akbal’ın “Geçmişin Kuşları” ilk önemli günlük örneklerindendir.

Gezi Yazısı Nedir ? Gezi Yazısının Kısa Özellikleri

Gezi Yazısı Nedir ?

Gezi yazısı, yazarların gezip gördüğü yerlerden edinmiş olduğu bilgileri ve izlenimleri yansıttığı yazılardır.

Gezi Yazısının Kısa Özellikleri

  • Gezip görülen yerlerin doğal güzellikleri, gelenek görenekleri vb. tanıtılır.
  • Gözleme dayalıdır.
  • Gezilen yerlerle ilgili doğru bilgiler verilmelidir (tarafsız olunmalıdır).
  • Bu türün ilk önemli eserlerini Venedikli gezgin Marco Polo ile Arap gezgini İbn-i Batuta vermiştir.
  • Bu türün divan edebiyatındaki adı seyahatnamedir. İlk seyahatnameyi Mirat'ül Memalik adıyla Seydi Ali Reis yazmıştır.
  • Edebiyatımızdaki en önemli gezi yazısı yazarı Evliya Çelebi'dir. (Seyahatname).
  • Ahmet Mithat Efendi (Avrupa’da Bir Cevelan), Direktör Ali Bey (Seyahat Jurnali), Cenap Şahabettin (Hac Yolunda), Ahmet Haşim (Frankfurt Seyahatnamesi), Falih Rıfkı Atay (Deniz Aşırı, Bizim Akdeniz, Taymis Kıyıları, Yolcu Defteri, Tuna Kıyıları), Reşat Nuri Güntekin (Anadolu Notları) önemli gezi yazısı yazarlarımızdır.

Biyografi Nedir ? Biyografinin Kısa Özellikleri

Biyografi Nedir ?

Tanınmış kişilerin hayatlarını anlatan yaşam öyküsüdür.

Biyografinin Kısa Özellikleri


  • Kişi tüm yönleriyle tanıtılır.
  • Kronolojik bir sıra izlenir.
  • Kişinin yaşamı, onunla ilgili araştırma yapan ya da onun yaşamına yakından tanıklık etmiş kişiler tarafından kaleme alınır.
  • Araştırmalara, bilgi ve belgelere dayandırılır.
  • Divan edebiyatında bu türün karşılığı tezkiredir. İlk örneğini Ali Şir Nevai, Mecalis’ün Nefais adlı eseriyle vermiştir. Osmanlı Devleti’ndeki ilk tezkire örneği ise Heşt Behişt adıyla Sehi Bey’e aittir.
  • Toplumsal yaşamda tanınmış bir kişinin kendi yaşamöyküsünü anlattığı eserlere ise otobiyografi denir. Otobiyografiler 1.kişi ağzından yazılır. Kişi kendisini anlattığı için tarafsız olmasına gerek yoktur.

Anı (Hatıra) Nedir ? Anının Kısa Özellikleri

Anı (Hatıra) Nedir ?

Bir kimsenin başından geçen ya da kendi döneminde ortaya çıkan olay ve olguları gözlemlerine bağlı kalarak anlattığı yazı türüdür.




Anının (Hatıranın) Kısa Özellikleri

  • Geçmişteki olaylarla ilgili yazılır.
  • Anılarda nesnellik ön plandadır. 
  • Hatırayı yazan kişi gerçeklere bağlı kalmaktadır, gerçekleri olduğu gibi yazar.
  • Anı yazarı, anılarını yazarken anlattığı dönemle ilgili tüm kaynaklara başvurur. Bu kaynaklar eski gazeteler, fotoğraflar, yazılar, mektuplar.. olabilir.
  • Türk edebiyatında anı türünün en eski örneği, Babür Şah’ın Babürname adlı eseridir.
  • Ziya Paşa (Defter-i Amal), Muallim Naci (Ömer’in Çocukluğu) Ahmet Rasim (Eşkâl-i Zaman, Falaka), H.Ziya Uşaklıgil (Kırk Yıl, Saray ve Ötesi), F.Rıfkı Atay (Çankaya, Zeytindağı), Halide Edip (Mor Salkımlı Ev, Türk’ün Ateşle İmtihanı), Y.Kadri Karaosmanoğlu (Zoraki Diplomat, Politikada 45 Yıl), Y.Ziya Ortaç (Portreler, Bizim Yokuş), Abdülhak Şinasi Hisar (Boğaziçi Yalıları, Geçmiş Zaman Köşkleri), Y.Kemal Beyatlı (Siyasi ve Edebi Portreler) önemli anı yazarlarıdır.


Eleştiri Nedir ? Eleştirinin Kısa Özellikleri

Eleştiri
Eleştiri Nedir ?

Bir sanat eseri, sanatçı veya düşünce üzerinde olumlu veya olumsuz görüşlerin ortaya konduğu, bunların değerleri hakkındaki yargıların örnekler ve gerekçelerle ortaya konduğu yazı türüdür.



Eleştirinin Kısa Özellikleri

  • Amaç okura ve yazara yol göstermektir.
  • Eleştirmenin duygu ve düşüncelerini kattığı eleştiriler öznel eleştirilerdir.
  • Eleştiri yapıldığı sırada somut şeylerden yararlanılmalıdır.

Eleştiriler dörde ayrılır. Bunlar;

Sanatçıya dönük eleştiri
Esere dönük eleştiri
Topluma dönük eleştiri
Okura dönük eleştiri


  • Türk edebiyatındaki ilk eleştiri, Namık Kemal’in “Lisan-ı Osmanî’nin Edebiyatı Hakkında Bazı Mülahazatı Şamildir” başlıklı yazısıdır.


Deneme Nedir ? Denemenin Kısa Özellikleri

Deneme Nedir ?

Bir yazarın herhangi bir konu üzerinde, kesin yargılara varmadan, kişisel görüş ve düşüncelerini anlattığı yazı türüdür.

Denemenin Kısa Özellikleri
  • Denemelerde amaç okuyucuya bilgi vermek değil, okuyucunun düşünmesini sağlamaktır.
  • Yazarın kendisiyle konuşuyormuş gibi bir havası vardır.
  • Samimi bir dil kullanılır.
  • Konu sınırlaması yoktur.
  • Denemelerde yazar kesin bir sonuca varmayabilir. Zorunluluk yoktur.
  • Yazar kişisel yargılarını ortaya koyar.
  • Denemede bakış açısı özneldir.
  • Bu türün kurucusu Michel de Montaigne kabul edilir.
  • Ahmet Haşim'in Gurabahane-i Laklakan’ı ve Bize Göre adlı eseri bu türün Türk edebiyatındaki ilk örnekleri sayılır.
  • Türk edebiyatında; Ahmet Haşim, Nurullah Ataç, Suut Kemal Yetkin, Ahmet Hamdi Tanpınar, Falih Rıfkı Atay, Sabahattin Eyüboğlu, Oktay Akbal ve Salah Birsel bu türün en önemli temsilcileridir.

Fıkra Nedir ? Fıkranın Kısa Özellikleri (Edebiyat)

Fıkra
Fıkra Nedir ?

Gazete ya da dergilerin belirli bir yerinde yayımlanan; güncel, siyasal, toplumsal sorunları kişisel görüşle ele alıp işleyen yazılara fıkra (köşe yazısı) denir.

Fıkranın Özellikleri

  • Yazarın düşüncelerini kanıtlama zorunluluğu yoktur.
  • Fıkralarda öznellik esastır.
  • Dil sade ve samimidir. Günlük konuşma diliyle kullanılan deyimlere, yer yer nükteli sözlere yer verilir.
  • Ele alınan konuların güncel olması şarttır.
  • Günlük yorumlardır. Yarına kalır bir tarafları yoktur.
  • Yazar konulara daha duygusal yaklaşabilir.
  • Bu tür edebiyatımıza Tanzimat ile birlikte girmiştir. Ahmet Rasim bu türün ilk örneklerini veren sanatçıdır.

Türkiye'nin Özel Konumunun Sonuçları

Türkiye'nin Özel Konumunun Sonuçları
  • Asya, Avrupa ve Afrika'nın birbirine en çok yaklaştığı yerdedir. Asya’da da, Avrupa’da da toprağı vardır.
  • Üç tarafı denizlerle çevrilidir.
  • İstanbul ve Çanakkale boğazlarına sahiptir. Bu yüzden dünya ticaretinde önemli bir yere sahiptir.
  • Ortalama yükseltisi fazladır. Yüksek olan bu yükselti batıdan doğuya doğru artış gösterir. Bundan dolayı doğuya doğru sıcaklık düşüşe geçerken karasallık durumu artışa geçer.
  • Yer altı ve yer üstü kaynakları fazladır.
  • Ekonomik, kültürel ve siyasi bakımdan zengindir.
  • Alp - Himalaya kıvrım kuşağında yer aldığından deprem riski fazladır ve fay kaynakları açısından zengindir. Bu durum jeotermal kaynağın zengin olmasına da yol açmıştır.
  • Dünya petrollerinin büyük bölümüne sahip Orta doğu ülkeleri ile komşudur. Bu nedenle Avrupa’ya giden petrol boru hatları ülkemizden geçer.
  • Dağlar daha çok batı-doğu yönünde uzanır.
  • Ege’de dağlar denize dik uzanırken Akdeniz ve Karadeniz’de paralel uzanır. Bu nedenler kıta sahanlığı, koy-körfez, falez oluşumu, kıyı ile diğer kesimler arası ulaşım gibi kavram Ege ile diğer kıyılar arasında farklılıklar oluşturur.
  • Yükselti ve engebe nedeniyle gerçek alan ile izdüşüm alan arasındaki fark fazladır.
  • Dört mevsimin dördü de bir arada yaşanabildiği için iklim çeşitli olur. Buna bağlı olarak, bitki örtüsünde ve tarım ürününde çeşitlilik fazla olmaktadır.
  • Iğdır’da pamuk (yer şekilleri nedeniyle ilkbahar sıcaklığının yeterli olması), Rize’de turunçgil (Föhn rüzgarları nedeniyle kış sıcaklığının yeterli olması) yetişir.
  • Aynı anda dört mevsim koşulları yaşanır.
  • En az yağış İç Anadolu’ya en fazla yağış Karadeniz'e düşer. 

Türkiye'nin Matematik Konumu ve Sonuçları

Türkiye'nin Matematik Konumu

Türkiye, Kuzey Yarımkürede 36°- 42° Kuzey Paraleli ile 26°- 45° Doğu Meridyeni arasında yer alır.
Türkiye'nin en güney ucu; Hatay'ın Beysun Köyü’dür. (36°K)
Türkiye'nin en kuzey ucu; Sinop İnceburun'dur. (42°K)
Türkiye’nin en batı ucu; Gökçeada’nın Avlaka Burnu’dur. (26°D)
Türkiye'nin en doğu ucu; Türkiye - Nahçıvan sınırıdır. (45°D)

Matematik Konumun Sonuçları

Türkiye Orta Kuşakta olduğu için;

  • Sene içerisinde geçen dört mevsimin dördüde hissettiren bir şekilde yaşanır.
  • Akdeniz iklim kuşağındadır.
  • Batı rüzgarları kuşağındadır.
  • Buzullar (kalıcı kar) yaklaşık 2500m’nin altına inmez.
  • Buzul etkisiyle oluşan fiyort ve skyer kıyı tipleri görülmez.
  • Daha çok cephesel (frontal) yağışlar görülür.
  • Ilıman iklim koşulları hakimdir.
  • Yıl içinde gece-gündüz süre farkı oldukça belirgindir.
  • Dönenceler dışında olduğu için;
  • Türkiye’ye güneş ışınları hiçbir zaman dik açıyla gelmez. (Eksen eğikliği nedeniyle güneş ışınları her iki yarım kürede sadece dönencelere ve dönenceler arasındaki noktalara dik açıyla gelir.)
  • Cisimlerin gölgesi hiçbir zaman sıfır olmaz.

Kuzey Yarım kürede olduğu için;

  • Kuzeyden gelen rüzgârlar sıcaklığı azaltırken güneyden gelenler sıcaklığı artırır. (Karayel, yıldız ve poyraz sıcaklığı düşürürken; kıble, lodos ve samyeli sıcaklığı artırır. -KAYIPSAKAL- )
  • En uzun gündüz, yaz başlangıcı, güneş ışınlarının en büyük açıyla ve atmosferde en az tutularak geldiği, en kısa gölgenin oluştuğu tarih 21 Haziran iken; bu olayların tam tersinin olduğu tarih 21 Aralık'tır.
  • En sıcak dönem temmuz-ağustos, en soğuk dönem ocak-şubattır.
  • Cisimlerin gölgesi her zaman kuzeye düşer.
  • Bakı etkisiyle dağların güney yamaçları, kuzey yamaçlarından her zaman daha sıcaktır. (Dağların güney yüzü güneşe dönük olduğundan dolayı)
  • Güneyden kuzeye doğru;
  • Güneş ışınlarının düşme açısı küçülür.
  • Gölge boyu uzar.
  • Sıcaklık azalır.
  • Denizlerdeki buharlaşma ve tuzluluk oranı azalır.
  • Çizgisel hız azalır.
  • Tan-gurup süreleri uzar.
  • Yer çekimi artar.
  • Gece-gündüz süre farkları artar.
  • Kalıcı kar alt sınırı alçalır.